Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2022 yılının Süleyman Çelebi yılı olarak ilan edilmesinin ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Metinbilim Enstitüsü tarafından ‘Mevlit’ eserinin yazarı Süleyman Çelebi anma programı düzenlendi. Gerçekleşen anma programına öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin düzenleyicisi Metinbilim Enstitüsü Derneği Başkanı Doç. Dr. Ümral Deveci, “2022 yılı için ülkemizin önerisi, Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan, Kuzey Makedonya, Romanya ve Ukrayna’nın desteği ile Süleyman Çelebi'nin 600'üncü yıldönümü sebebi ile UNESCO anma ve kutlama programına alındı. Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile 2022 yılının Süleyman Çelebi yılı olarak ulusal ve uluslararası etkinlikler ile anılması kararlaştırılmıştır” dedi. Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Mevlit ve Süleyman Çelebi’nin kültür tarihindeki yerini anlatan konuşmasında, “Mevlit 1409 yılında yazıldığında sade bir metin olarak yazıldı. Bir iddia üzerine yazıldı. Bursa’daki vaazında Süleyman Çelebi de Hazreti Muhammed'in (SAV) son peygamber ve Allah’ın dostu olması nedeni ile özel bir metin oluşturdu” dedi.
Araştırma görevlisi Dr. Fahri Kaplan konuşmasında, "Mevlit geleneği başlatıcısı olarak Süleyman Çelebi ve mevlit edebiyatında, mevlitler çok farklı dillerde yazılmış. Türkçe mevlitler çok öne çıkmış ve bunların da en önemlisi Süleyman Çelebi'nin Vesiletu’n Necat adlı Mevlidi” dedi. Dr. Öğretim üyesi Ceyhun Sarı, “Muğla’da vefat eden birisinin vefatının 3, 7, 40 ve 52’ci günlerinde mevlit okutulma geleneği vardır. Bunda da farklılıklar görülmektedir. Muğla’nın Milas ilçesi var. Milas ilçesinde 40 mevlidi yapılırken, diğer bazı ilçelerde bununla ilgili 52 mevlidi daha yaygındır” dedi.
Muğla’da kadın mevlitleri hakkında konuşan Doktora Öğrencisi Canan Uyak Demirtaş, “Aslında değişen dünya düzeneği ile toplumsal yapılardaki değişiklikler ile birlikte mevlit geleneği de değişti. Evlerde yapılan özellikle kadın mevlit geleneğinde bir takım değişikliklere uğradı. Maalesef zamanla azaldığını ve daha çok köy meydanı, cami bahçelerine ve pazar yerleri gibi açık havalara taşındığını gördük. Bunun en büyük etkeni aslında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını olduğunu kaynak kişilerden öğrendik. Yani bu salgın ile birlikte kadın mevlidi, ev mevlidi geleneği de zaman içerisinde azalmış ve açık havaya taşınmıştır” dedi.
KKaynak: İHA